




..................................................................................................................................................................................................................................................Guarani bir gun olecegini biliyordu ancak olmekten korkmuyordu.Cunku yasamda belirli bir mukemmellik duzeyine erisen insanlarin olumu yasamadan direk olarak baska bir yere KOTULUGUN OLMADIGI TOPRAKLARA gidecegine ve orada bitkilerin bereket ve bollukla yetistigine ;dansin ve eglencenin hic dinmeden surdugune ve kimsenin yorulmadigina dair guclu bir inanci vardi.-El Guarani-Bartoleme Melia"
Bu satırları Iguazu Dogal Parkı duvarında okudugumda dusundum..Bu cografyada yuzyıllardır kendi inanclarıyla kendi gelenekleriyle yasayan bir topluluk vardı.Ancak beyaz adamin koloni sisteminde Incile uygun "Evanjelik" bir sistemden baska guclu bir inanca maalesef yer yoktu..Ispanyol taci bolgeyi kolonilestirmek uzere harekete gecmis..Su an Paraguay, Arjantin ve Brezilyanin bir bolumunu kapsayan bir cografyada sayilari 30 bine yakin yerli halkin ilkel ve gocebe yasam bicimlerini "azaltip";onlari Hristiyan politik sistemi etrafinda yeniden "toplamak""gerekmis (!) (reduccion & congregacion).Iste bu hedef ugruna 17.yy basinda Jesus Company tarafindan bolgede 30 Misyon kurulmus..Beni bolgeye ceken ise surecin bundan sonraki kismi oldu.(Laf aramizda biliyorsunuz Bush da Evanjelik mezhebine bagli.Onun yaptiklarini yorumlamak size kalmis)
GUARANI MISYONLARI
Kuzeyden gelen bagimsiz bir topluluk olan Guaraniler yagmur ormaninda 600 yildir huzur icinde yasiyorlarmis.Topragi islemeyi gayet iyi bildiklerinden bolgede misir,fasulya,pamuk yetistirmisler.Kadinlar ve cocuklar tarlada ekimle ugrasirken,erkekler avlanma ve balik tutma gibi islerle sorumluymus.Shaman geleneklerine bagli olan kabiledeki buyucuye Paye deniyormus.Sonra bolgeye ispanyollar gelmis..Ancak Cizvit papazlar onlari " dine kazandirmak" icin oldukca farrkli bir yontem izlemisler.
SAN IGNACIO MINI
Bu hikayeyi ogrendikten sonra o taslara dokunmadan geri gelmek istemedim.Ancak Iguazuya 5 saat mesafedeki harabeleri bavulumla gezemeyecegim icin once 6 saat mesafedeki bassehir Posadas'a bilet aldim.Sonucta geceyi otobus yolculuguyla gecirmek bana daha akillica geldi. Bunun icin Iguazudan otobuse bindigimde saat sabaha karsi 04.00 u gosteriyordu.Saat 10.00 da Posadas terminale geldigimde bavulumu emanete verip,ilk otobusle San Ignacio miniye gittim. Hersey yolunda gitmis ve harabelere ulastigimda saat 11.00 olmustu.
UNUTULMUS TARIH
Yemyesil bir arazide kiremit rengi kalin sutunlar arasindan ilerledim. bunlar papazlarin ikamet ettikleri evlermis.Cogunun sadece 4 duvari kalmis..sagli sollu bu taslar beni futbol sahasi genisliginde bir meydana cikartti.Ve iste orada tam karsida kilisenin giris duvarlari ile karsilastim..74 metre uzunlugunda 24 metre genisliginde bu iki duvar kirmizi kumtasi ile yapilmisti.(maalesef benim sansima birinde restorasyon calismasi vardi).Ancak yemyesil arazinin uzerinde zamana direnen bu renkli duvarlar beni cok etkiledi.Uzerlerindeki tas oymaciligina hayran oldum.
CIZVIT PAPAZLAR
Her biri alaninda birer entellektuel olan misyoner Papazlar oncelikle Guarani dilini ogrenmisler. Yani bolgede yerli halkla icice bir yasam kurmuslar.Yerlilere marangozluk,nalbantlik,ticaretin sirlarini ogretmisler.Elbette tum bu gelismeler bir amac ugruna yapilmis.Bu ortak yasam duzeni dini asimilasyonla paralel olarak gelismis.Yani Guaraniler Hristiyanlasirken; her gecen gun kendi ayaklari uzerinde biraz daha durmaya baslamislar.1647 de 28 bin olan Guarani nufusu 1732 de 141 bin,1768 de 90 bine ulasmis.
Her bir misyonda sosyal bir sistem kurulmus.Ekili alanlarin gelirleri Aba Mbae (Guarani ve ailesi) ve Tupa Mbae (Tanriya ait) seklinde ikiye ayriliyormus.. Guarani kendi bolumunu ailesi icin ekip urun alirken,Tanriya ait bolum kilise giderleri,egitim ve kultur ile Cotiguazu denilen kabiledeki yanliz yasayan dul ve yasli kadinlar icin harcaniyormus.Erkekler kirsal alanda calisirken, kadinlar yemek,dikis ve gunluk islerle ilgileniyorlarmis.Bu ortak yasam sistemi sayesinde Guarani Misyonlari bir cok istilaya,salgin hastaliklara ve Brezilyadan gelen kole tacirlerine karsi durup tam 150 yil ayakta kalmis
ISPANYANIN NEFRETI
Guaranilerin giderek artan serveti ve gucu bir sure sonra Ispanyol hukumetinin gozune batmis.Cunku her nekadar Ispanyaya bagli olsalar da politik ve ekonomik yonden bagimsiz bir duzen elde etmisler. Bu da beyaz adamin koloni ruyasi ve hukmetme egosuna elbette ters dusmus. Ispanyol taci 1767 yilinda butun Cizvit papazlari gorevlerinden azledip,misyonlari kapatma karari almis.Papazlarin bolgeden kovulmasindan sonra Guarani misyonlari kendi kaderlerine terkedilmis. Ve yabanci istilalar sonucu kisa surede eriyip yokolmus.
.
MISYON
Tahmin edersiniz.. Kulagimda The Mission (Misyon) filminin tinilari esliginde dakikalarca taslarin arasinda dolastim. Kimileri siyaha calan bu dev tuglalara dokundum.Bu taslar tarihde benzersiz bir sosyal ve kulturel deneyime tanik olmuslardi. Sanki 400 yil once yasanan bir masalin icine gitmek istedim. "Yemyesil cimenlerin uzerinde kosan yerli cocuklarini hayal ettim. Az ileride kapsonlu siyah uzun tunikli papazlari gozledim.Zanaat atolyesinden gelen cekic seslerine kilisenin can sesi karisti. San Ignacioda aksam oluyordu.." Iste boyle onlarca
kucuk sahne zihnimden akip gecti..Oysa gordugum onlarca kirik dokuk duvardan baska birsey degildi...
POSADAS
Cizvit misyonlari dagilsa da halen bolgede binlerce Guarani kokenli aile yasiyor.Bolgede halen bircok hayvan ve bitkinin ismi Guarani dilinde taniniyor.Yani Guaraniler tum dini ve politik asimilasyona ragmen muzikleri , danslari, sarkilari ile halen ayni topraktalar.Harabelerden ayrilip tekrar 1 saat otobus yolculugu ile Posadasa geri dondum. Buenos airese otobusumun kalkmasina yaklasik 5 saat vardi. bunun uzerine sehre inip biraz dolastim.Posadas yemyesil parklarla dolu guzel bir sehir. zaten bolgenin cografi yapisi geregi heryerden doga fiskiriyor.Ben de ailemin talebi uzerine cicek tohumu bulmaya karar verdim. ancak maalesef
supermarketlerdeki Hollanda kokenli tohumlar disinda pek bir sansim yoktu. Son sordugum cicekci,"Parklarda agaclarin altindaki tohumlari toplayin" dedi..ben de oyle yaptim. Gulmeyin. Gercekten.Dedektif gozlerimle parklardaki agaclarin etrafindan dolandim.Cevredekiler birsey dusurdum falan zannetmistir. Dunyanin obur ucunda agac dibinden tohum arakliyorum diye de bir yandan icimden guluyorum.Sonra uc bes agac dibinde buldugum tohumlari cebime attim. Ancak iklim sartlari ve benim bavulumun havasizligi yetismelerine firsat taniyacak mi,bakalim,gorecegiz..
No comments:
Post a Comment