BIR YOLCULUK BASLIYOR

BIR YOLCULUK BASLIYOR

Saturday, March 17, 2007

LA TIERRA COLORADA -RENKLI TOPRAKLAR
























Yeni bir seyahate cikiyordum. Ancak hareketten once yapmam gereken bir sey vardi. Yolculuga birkac saat kala kosarak bir muzik markete girdim. Dogruca " Film Muzikleri"bolumune ilerledim.Onu bulacagimi biliyordum.Robert de Niro ve Jeremy Irons in oynadigi tam 7 Oskarli " The Mission" (Misyon)filminin CDsini satin alip cantama attim. Ne de olsa filmin cekildigi topraklara gidiyordum.Amacim bu kisitli zaman zarfinda Iguazu selaleleri ve cevresindeki Yagmur Ormanlari Parkini gormekti.Iguazu selaleleri Arjantin ve Brezilya ve Paraguay sinirinda yagmur ormanlariyla cevrili bir cografyada yer aliyor.Her nekadar benim seyahatimde en sona kaldiysa da,Arjantindeki turizm hareketinin bir numarali cekim merkezi.Benim icin de tatliyi en sona saklamak gibi oldu..(haha) Bolgenin adi "Misiones"(Misyonlar).17.yuzyilda Cizvit misyonerlerin merkez ussu olmasindan dolayi bu adi almis.Ben de gormeden donmek istemedim..

RENKLI TOPRAKLAR

Uzun otobus yolculugumda pek uyuyamadim.Sabahin ilk isiklariyla pencereden disari baktigimda ise uykum tamamen acildi.Yine bambaska bir cografyaya gelmistim. Buraya bosuna " La Tierra Colorada" (Renkli Topraklar) dememisler.Bakip da koymuslar.Toprak taba rengi.Meger yogun oranda demir oksit iceriyormus.Koyu bordo ile taba rengi arasinda degisen toprakta delicesine biten acik yesil dogal bitki ortusu onumde kilometrelerce akip gidiyordu. Dogal olarak bu fon uzerinde hersey farkli gorunuyordu.Beyaz citler daha beyaz,sari boyali derme catma ahsap kulubeler daha canli.Kulubelerin onunde tenekelere dikili cingene pembesi cicekler gordum. Bir cocuk otobusun yanindan kosuyordu. Az sonra ekili arazilerden gectik. Misir,muz ve yerba mate (ictikleri mate cayinin bitkisi)ekili tarlalar uzerinde topak topak beyaz bulutlar arasinda gokyuzunu gordum..Gun yeni basliyordu.Oysa kimileri icin baslamisti bile.Biraz ileride arazi araclari calisiyordu..Hemen arkalarinda kamyonlar tepeleme agac kutuklerini tasiyordu.Insanoglu ormani dis gibi oyuyordu iste. Kucuk ve orta olcekli kagit isleyen fabrikalardan gectik.Az otelerinde ise onlarca otel insaati yukseliyordu. Hergecen gun eriyen yagmur ormanlari,her gecen gun cogalan insan nufusu ,kuresel isinma,butun gercekler otobusun penceresinden bir film seridi gibi onumden geciyordu.
PUERTO IGUAZU
Birazdan Arjantin sinirindaki Puerto Iguazu isimli kasabaya vardik.Selalelere 20 kilometre uzakliktaki kasabanin her kosesi motel ve otellerlr doluydu.Motelimi bulduktan sonra yarim gunumu degerlendirmek icin harekete gectim.Iguazu selaleleri Brezilya ile Arjantin siniri arasinda 2 kilometrelik bir alana yayilmis..Ilk olarak selaleleri panoromik goren Brezilya tarafindan baslamaya karar verdim.(Programcilar bilir;goruntulere genis aci ile baslamak herzaman faydalidir..haha )Brezilya tarafina gecmek icin 2 secenegim vardi. Ya; otobusle sinirdan gecip Foz de Iguacu kasabasina gidecek,ve oradan ikinci bir otobuse binip selalelere ulasacaktim ya da taksi ile gidecektim. Taksinin gezi suresince beni bekleyip geri getirecegini ve ucretinin sadece 25 US $ (yaklasik 40 milyon) oldugunu ogrenince ikinci secenegi tercih ettim.Az sonra bir Land Rover kapida bekliyordu. Sadece 20 dakika sonra Brezilya tarafindaydim..
BREZILYA TARAFI
Brezilya dogal parki 3 istasyondan olusuyor.Giriste bekleyen iki katli gezi otobusu ile istediginiz durakta iniyorsunuz. Ben katabimdan aldigim tavsiyeler dogrultusunda son durakta inip teraslardan asagiya yurudum. Karsima uzun ;dar yemyesil bir vadi cikti.Vadinin boynundan asagiya ise yaklasik 2 kilometre boyunca beyaz gerdanliklar sarkiyordu. Onlarca selale ardi ardina dizilmisti..Bu gorsel soleni genis perspektiften gormek icin Brezilya tarafinda olmak daha uygun.Efendim olayin bilimsel aciklamasina gelirsek durum soyle ozetlenebilir:Aslinda Iguazu nehri Atlantik Okyanusundan birkac mil otesinden dogup 1320 kilometre ilerliyor ve Parana nehri ile birlesiyor..Son 133 kilometresi Arjantin ile Brezilya arasinda dogal sinir olusturuyor. iki nehir kucaklastiktan sonra ise yaklasik 240 feet yani 80 metre yukseklikten asagiya dokuluyor.Iste burasi bolgenin alamet-i farikasi Seytan Bogazi denilen nokta.Olaganustu bir manzaraydi. Agzindan kopuklar fiskiran bir canavar gibiydi. Evet ben de bir selale kavrami vardi ama boylesine genis boylesine guclu su kutlesini ilk kez goruyordum.Siz deyin 3 ben diyeyim 4 barajdan ayni anda birakilan suyun birbirine karistigini dusunun. Buyuleyici. Etkileyici. Urpertici. Sarhos edici.Binlerce metrekup suyun siddetinden vadinin dibi gorunmuyordu.Bir sis bulutu ile kapliydi.Bu delicesine sagiya dokulen canavarin tepesinde ise surekli helikopterler calisiyordu.Insanoglu gordugu ile tatmin olmuyor biliyorsunuz.Hep daha fazla hep daha fazlasini istiyor.Bu manzara uzerinden helikopter ile ucmak yaklasik US $60 mis.Nasil bir goruntu solenidir dusunemiyorum.Ancak sadece Brezilya tarafindan izizn var.Gurultu dogal hayati tehdit ediyor gerekcesiyle Arjantin tafarinda ucuslar yasak.
KUCUK ANEKTOD
Goruntuye hayran hayran bakarken ben de birden simsek cakti! Tam bu noktada seneler once bir TRT sanatcisi ile yaptigim sohbet aklima geldi..Bir roportaj vesilesiyle tanistigim ve arada odaya ugrayip hatirimi soran bu hanimefendi dunyayi bir hayli dolasmisti.Bir gun haberlerin spikerler odasinda bana Brezilya seyahatindeki bir selaleden bahsetmisti. Blink!! Cok garip demek ki insan beyni hicbir seyi silmiyor.Iste o an beynimde konusma tekrar canlandi.O kadar guzel anlatmisti ki,cok gornek istenistim.Icimden bir gun ben de gormeyi dilemistim.Evet,saka degil,su an selale gercekten karsimda duruyordu!! Dilegim gerceklesmisti..Bu seyahat bana hayallerin pesinden gitmeyi, hedefleri belirleyip gerceklestirmek icin caba sarfetmenin gucunu gosterdi. Onumdeki manzaraya bir kez daha baktim.Onu ve icinde bulundugu cografyayi tanimak icin Arjantin tarafina gecmek gerekiyordu..


No comments: